HABER- Mehmet TÜRK
Antalya'da faaliyet gösteren iki firmanın, İstanbul merkezli 3 lojistik şirketten kiraladıkları 73 aracı, sözleşmelere aykırı şekilde internet üzerinden üçüncü kişilere satmaları üzerine başlatılan soruşturmada, yaklaşık 120 milyon TL'lik dolandırıcılık tespit edildi.
Araçlar, yüzde 30 peşinat ve 24-48 ay vadeli taksit seçenekleriyle "sahte satış sözleşmeleri" ile devredildi. Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerinin çalışmasıyla olayla bağlantılı 10 şüpheli yakalandı.
Tutuklanan şüphelilerden 4'ü geçtiğimiz günlerde "mağduriyetleri gidermek şartıyla" tahliye edilirken, 6'sı hakkında ise adli kontrol kararı uygulandı. Olayla ilgili çok sayıda mağdur, o günden bu yana kendileriyle herhangi bir temas kurulmadığını ileri sürdü.
Dolandırıcılar, Antalya merkez ve bazı ilçelerinde çoğu inşaat sektörü olmak üzere dar gelirli vatandaşlar, 250 ila 500 bin lira arasında değişen peşinatlar karşılığında kiraladıkları araçları, aylık 10, 12 ve 15 bin liralık taksitler karşılığında dar gelirli vatandaşlara sattı.
Dolandırılan vatandaşların arasında, Diyarbakır ve bölgeden giden inşaat işçileri de bulunuyor.
Bugün Antalya Adliye Sarayına gelen mağdurlar, tahliye edilen çift hakkındaki şikayetlerini yenileyerek, mağduriyetlerinin giderilmesini istedi.
Mağdurlardan Abdullah Türk, yaşadığı olayı anlatarak, "Ben özel bir şirkette çalışan dar gelirli biriyim. Bir otomobil almak istedim ama param yetmiyordu. Araç devir sözleşmesi ile otomobil satıldığını duydum. Daha sonra bu kişiler ile iletişime geçtim. 320 bin lira param vardı. Bunu peşinat olarak verdim. Daha sonra 50 bin dosya masrafı ve 30 bin lira da sigorta ve kasko ücreti verdim. Toplam maliyet 400 bin lira para ödedim. Kalan parayı da eşit taksitler şeklinde aylık 10 bin lira hesaplarına atıyordum. Toplamda şimdiye kadar ödediğim para 520 bin lirayı buldu" dedi.
Anne ve babasıyla birlikte yaşadığını anlatan bir çocuk babası Abdullah Türk, mutlu aile halleri, araç sahiplerinin kapıya gelmesiyle son bulduğunu söyledi. Türk, "4 Mayıs 2025 günü akşam saat 19.00'da eve polis eşliğinde gelen bir kadın aracın gerçek sahibi olduğunu beyan etti. Beynimden vuruldum. Bütün birikimimi yatırdığım arabam elimden alındı. Hem verdiğim param gitti hem de aldığım araba gitti" diye konuştu.
Kendisi gibi toplam Antalya'da 300 kişinin dolandırıldığını aktaran Abdullah Türk, şöyle konuştu:
"Benim gibi dar gelirli, az peşinatı olan 300 kişi dolandırıldığını öğrendim. Bugüne kadar kiralık araçları satın alan 230 kişiye ulaşıldı ve ellerindeki araçlar polis tarafından alınarak, gerçek sahiplerine verildi. 70 kadar araç polis tarafından aranıyor. Bunca ispat, belge ve dolandırılan kişiler ortadayken, bizi dolandıran sahtekarlar ise ellerini kollarını sallayarak dışarda keyif çatıyor. Polis bunların hesaplarına, taşınmaz mal varlıklarına bloke koydu. Ama mağduriyetimiz giderilmedi. Bizim şikayetimizle ilgili henüz dava bile açılmamış. Araç sahiplerinin şikayeti üzerine alınan ve tutuklanan dolandırıcılar, daha sonra serbest bırakıldı. Bunu anlamış değiliz. Hukukun işletilmesini istiyoruz. Bizler dar gelirli insanlarız. Günlük yevmiye ile çalışan insanların 10 yılda biriktirdiğimiz ve bankalardan çektiğimiz kredilerin tamamı uçtu gitti. Hem bankalara borçlandık hem aracımız gitti, hem de araç karşılığında verdiğimiz para gitti. Bugün iddianameyi hazırlayacak savcılarla görüşmek için Antalya Adliye Sarayına geldik. Seçtiğimiz birkaç kişi savcı beyle görüştü. Bizimle de yakından ilgilendi savcı bey, kendisine de teşekkür ederim. Helal paramız, boğazında kalır inşallah."
DİYARBAKIR’DAN İNŞAAT İŞÇİSİ OLARAK GİDENLER DE DOLANDIRILDI
Dolandırılan 300 kişi arasında, Doğu ve Güneydoğulu onlarca inşaat işçisinin de bulunduğunu anlatan Abdullah Türk, "Biz hepimiz işçiyiz. Çoğumuz Doğu ve Güneydoğulu. Ben Diyarbakırlıyım. Ama Mardinlisi de var, Batmanlısı da var, Vanlısı da var Şırnaklısı var, Antalyalı, Burdurlu, Ispartalı, Denizlili, ve İzmirli olan da var. Tek ortak paydamız ise hepimizin dar gelirli olması, işçi olması. Devlet büyüklerimize sesleniyoruz. Hakkımızı istiyoruz. Alın terimizle kazandığımız paramızı istiyoruz. Devletimiz, hukukumuz ve mahkemelerimizden bunu istiyoruz. Mağduriyetimiz giderilsin. Sahtekar dolandırıcılar hak ettiği cezayı alsın" şeklinde konuştu.